Dili başka, kalbi başka söyleyen!
nasıl dilersen sen, öyle söyle!
Ben hangi ara korkar oldum, gecesini gündüzünü bildiğim, ayaklarıma kara sular inene kadar yürüdüğüm sokaklardan.
ne gezeer!
Kavga olmayan ev olur mu?
Olmaz heralde,
belki de oluyordur.
Ne mutlu bloggerlar var okuyoruz işte.
aşkım, çiçeem, böceem;
diye cıvıl cıvıl "yazıp duru" lar.
***
Neyse yaaa
amaaan
bugün zaten pek bi bıkkınım.
ağladım üstelik.
gözlerim de ağrıyo.
***
şimdi düşündüm de ettiğimiz kavgaların yüzde sekseni evladımız yüzünden.
o doğru, bu yanlış
hep bu mevzu.
***
ama doktorlar ne diyor; ortak tavır
ortak tavır.
***
yaaaa.
kimseye etmem şikayet, ağlarım ben halime
Bazen kavga etmekten çok yoruluyorum.
Ama asalet gezmiyor ki damarlarımda; her söylenene burun kıvırıp, duymazdan geleyim.
**
Ne kolay karşındakini düşünmeden konuşmak
Ne zor söyleneni duymazdan gelmek.
**
Ve ne umursamaz bir tavır senin ki...
**
Amaaaan be!
Al benden de o kadar!
dost?
Önümden gitme seni izleyemeyebilirim,
arkamdan da gelme yol gösteremeyebilirim;
yanımda yürü ve yalnızca dostum kal.
Albert Camus
bir de bunu okudum bugün.
bi lokma
İki gündür ağzıma lokma koymadım.
Niye yemiyorsam sanki?
haaa, bi dakka
yedim yedim, bi elma yedim.
değişim
Doğrusu ya kullandığım temayı başka bir yerde görünce, değiştirmeye karar verdim.
İyi de ettim, tebdil-i mekanda ferahlık vardır.
Ve bir de vardır; kaderin türlü numaraları...
Ona hiç girmeyelim!